Navigasyon |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
iLK GÖRÜSTE CARPILMAK
Ilk karsi karsiya gelis, ilk bakis, ilk dakikalar... Birini ya begenir ya da daha incesine inmeyi istemeden hemen yanindan uzaklasiriz... Neden böyle davraniriz, bizi etkileyen nedir, ilk izlenim neden bu kadar önemlidir? "(+ / -) elektrik" midir, "kan kaynamasi, kaynamamasi" midir, bazilarina göre "önceki hayat ya da kader" midir, nedir? Yeni tanistigimiz birinde bizi etkileyen, onu daha yakindan tanima istegi uyandiran seyler bakin neler: - Güzel olmasi: Güzellik bu kararda en önemli yere sahip. Iç güzelligini ilk görüste anlayamayacagimiza göre, tabii ki dis güzellik (kendi normlarimiza göre olan biçimde) bizim için önemli. - Görüntüsü: Bakimli ve temiz bir insan her zaman etkileyicidir. - Davranis biçimi: Yürüyüsünden, vücudunu kullanis biçimine kadar kendine ait bir tarz yaratmis insanlar her zaman iyi bir etki birakirlar. - Bakislari: Bazi insanlar bakislariyla adeta içimizi eritirler. Kendine güvenen, ne istedigini bilen bakislara dayanmak hiç de kolay degildir. - Sesi: Bir düsünün; son derece çekici, hos görünen bir erkek yaniniza geliyor ve kedi miyavlamasi gibi sesler çikararak size bir seyler anlatiyor, ne hissedersiniz? "Konusmasa kimbilir ne iyi yapar" demez misiniz? Ya da yakisikli olmayan ama etkileyici bir sese sahip erkekle bu kedi sesli arasinda bir seçim yapmaniz gerekse, mantiginiz (!) yakisikli olmayani tercih etmenizi fisildamaz mi? - Kokusu: Tabii ki kötü kokan birini kimse istemez. Bunu herhangi baska bir seyle kiyaslamaya gerek bile yok. - Ait oldugu çevre: Bu bizim kendi komplekslerimizle ilgilidir, yoksa ne önemi var adamin çevresinin. Eee, bütün bunlar tamam da sira tamamlanmadan adamin bütününü bir türlü göremeyiz... Hep "arkasi yarin" gibi... "Ask atesi" denen sey sanildigi üzere o kadar da kolay parlamiyor. Ama ilk 30 saniyede ya da 10 dakikada bu kadari yasaniyor.
KALP CALMA
Kadinlarin Kalbini Kazanmak Zor Degil ! Erkeklerin, kadinlarin kalbini çalmayi basarmalari için dürüstlügü her seyden önemli tutmalari gerekiyor. Iste dürüstlük ve diger püf noktalari.. 1- Dürüst olun Listeye dogruluk ve dürüstlükle baslayalim... Diger 7 ipucunu okurken bu kurali hep aklinizda tutun. Yalan sizi hiçbir yere götürmez. Hiç kimse size yüzde 100 güvenilir olun ya da konu ile ilgisi olmayan detaylari açiga vurun demiyor ama yalan söylemek ya da dogrulari çarpitmak bütün iliskiler için kötü bir isarettir. 2- Fikirlerini yorumlayin Erkekler genellikle, kadinlarin sakadan anlama yetenekleri, kisilik ve zekalari yerine vücutlari ve yüzleriyle ilgili itifatlar yaparlar. Kadinlara elbette dis güzellikleriyle ilgili komplimanlar yapin. Ancak zeki bir kadinin, sadece görünüse önem vermedigini de unutmayin. 3- "Harika görünüyorsun, spor mu yapiyorsun?" Yine, yalan söylemeyin. Son zamanlarda kilo almis olabilir, kilosuyla ilgili saka yapmaktan kaçinin. Fakat kiz arkadasiniz zayiflamak için çaba sarfediyor, spor yapiyor, saglikli beslenmeye çalisiyor ve degisimini göstermeye hevesli ise ona iltifat etmeyi, iltifatta bulunmayi unutmayin. Çünkü olumlu bir destekten daha etkili hiçbir sey yoktur. 4- Onunla seyahat edin Erkekler, kiz arkadaslari degil erkek arkadaslariyla seyahat etmeyi tercih ederler ve kadinlar bundan rahatsiz olurlar. Bunu ona, kelimeleri öyle dikkatli seçerek söyleyin ki kalbi kirilmasin söyleyin ki kalbi kirilmasinnacaginizi söylerseniz bu çok daha güzel... 5- Her basarili erkegin arkasinda bir kadin vardir Herkesin bildigi bu cümle aslinda bir anahtardir. Birçok erkek, partnerinin kendi basarilarindaki ve mutluluklarindaki yeri bilmezler ya da görmezden gelirler. Siz esinize bunun farkinda oldugunuzu belli edin ve onu takdir ettiginizi bilmesini saglayin. 6- Sana katilmiyorum Sürekli olarak kendi fikirlerinizi empoze etmekten ya da kiz arkadasinizin her fikrini onaylamaktan kaçinin. Kendi düsünceniz yokmus gibi davranmayin ama onunkilere de ne kadar saygi duydugunuzu gösterin. 7- Dinlemesini bilin Daha iyi erkek arkadas, sevgili, koca ve baba olmak için daha dikkatli dinleyin. 8- Nelerden hoslandiginizi söyleyin Bencillik iyi bir sey olmayabilir ama isteklerinizi ifade etmek sizi mutlu edecektir. Sadece bir kere dünyaya geliyorsunuz, sizi gerçekten mutlu eden seyleri sevdiginize neden söylemeyesiniz ki?.. Tüm beklentilerinize karsilik vermez ama bu, iliskinizin daha uzun süreli olmasini saglayacaktir.
KALP KIRIKLIGI
Kalp kirikliginin ilk asamasi, korkunç bir kirginlik hissi. Ama tamamen geçici ve iyilesmek için gerekli. Bununla daha kolay basa çikmak için asagidaki adimlari takip edin. 1-ZAMANA ODAKLANIN Duygusal kriz sirasinda ihtiyaciniz olan, sizin için en iyi olan seyi yapmayi ögrenmektir. Sizi harap eden bu durumla basa çikarken, zamani durdurmak en saglikli yoldur. En sevdiginiz müzigi dinleyin hatta sesinin açin, siz de söyleyin. Arabaniza binin, pencereyi açin, rüzgari yüzünüzde hissedin. Geçici bir süre de olsa hayata dair bir seyler hissetmek, sizi endise ve üzüntülerinizden uzaklastiracaktir. 2-ZAMANI KULLANIN Iliskiniz bittiginde, sürekli akliniz onunla mesgul olur. Bu gergin duyguyu idare etmek için zamaninizi daha verimli yapilandirmaniz gerekir. Gününüzü doldurun. Ögle yemeklerine gidin, disari çikin, sinemaya hatta masaja zaman ayirin. Bu gibi durumlarda çalismak gerçekten çok yararlidir. Is, kafanizi dagitmaniza yardimci olan bir terapi gibidir. Acinizi hafifleten, sizi oyalayan çesitli faaliyetler, bu zor günlerle daha kolay basa çikmanizi saglar. 3-BU GÜNÜ DÜSÜNÜN Kendinizi bir anda tüm gelecegi silinmis gibi bile hissedebilirsiniz. Kendinize bunun sadece bir ümitsizlik duygusu oldugunu ve gerçek olmadigini hatirlatin. Gelecek hakkinda endiselenmektense, bugün yasamla ilgili korkularinizi yenmelisiniz. Gelecekte sizi yeni asklar bekliyor olabilir. 4-GÜÇLÜ OLUN Bu geçici ayirimda ayaklarinizin üstünde durmayi ögrenmelisiniz. Duygusal güveninizi de yeniden yapilandirin. 5-KENDINIZI SIMARTIN Terkedilmek, kalbine biçak saplanmak gibi bir duygudur. Diger yaralar gibi, kalp yarasinin da iyi bakima, simartilmaya, iyilesmeye ihtiyaci vardir. Kendinize zaman ve ilgi gösterin. 6-KENDINIZE DESTEK ARAYIN Bir aski kaybeden insanin, dertlerini paylasacak insanlara ihtiyaci vardir. Size destek olacak arkadaslarinizla, ailenizle görüsün. 7-ÖGÜTLER DINLEMEYIN, SIZ ANLATIN Ögüt almak yerine sadece duygularinizi dinlemeleri için arkadaslarinizi arayin. Ögütler kendinizi kötü hissetmenize, hatta zayif oldugunuz sinyalleri almaniza bile neden olabilir. Üstelik bu size daha çok aci bile verebilir. Kalp acisi sadece sizin hataniz degil. En çok ihtiyaciniz olan seylerin destek, arkadaslik ve anlayis oldugunu unutmayin. 8-DESTEK GRUPLARINA KATILIN Sizinle ayni seyleri yasamis insanlarla tecrübelerinizi paylasmak iyi gelecektir. Hatta internet üzerinden bile böyle gruplara katilabilirsiniz. 9-GÜNLÜK TUTUN Kendinizi pozitif düsünceye odaklanmis olarak tutmak ve bu aci dolu zamani bir tecrübeye dönüstürme yolunda ki kararlarinizi desteklemek için günlük tutun. 10-DANISMAN ARAYIN Çok gerekli görürseniz psikolojik danismanlardan destek almaktan çekinmeyin. Sizin için iyi bir terapi olabilir. Kendinizi daha iyi hissetmenize yardimci olabilir.
KISKANCLIK
Evliliginizi Kiskançliga Feda Etmeyin Prof. Dattillio, 'sonradan ögrenilen bir sey' olarak nitelendirdigi kiskançligin bir hastalik degil ama bir bozukluk oldugunu, kisilerin güvensizlikleri nedeniyle olaylarla basedemedikleri zaman kullandiklari bir savunma mekanizmasi oldugunu belirtti. Kiskançligin temelinde özgüven eksikligi ve yetersizlik düsüncesinin yattigini, dislanmislik duygusunun da bunu tetikledigini anlatan Prof. Dattillio, herkesin hayatinin bir döneminde bu tür duygular yasadigina isaret etti.Prof. Dr. Dattillio, "Ancak bu düsünceler evlilik ve iliskilerde kiskançliga neden olan temel faktördür" dedi. Kiskançligin genel olarak evliliklerin ilk birkaç yilinda görüldügüne deginen Prof. Dattillio, söyle konustu: "Evliliklerin yüzde 50'sinde farkli sekillerde kiskançlik görülüyor. Kiskançligin görüldügü evliliklerin yüzde 10'unda, asiri kiskançlik nedeniyle siddete basvuruluyor. ABD'de kadin ve erkeklerde görülme orani esit ve asiri kiskançlik genellikle evlilikleri bitiriyor." Prof. Dattillio, kiskançligin temelinde yatan özgüven eksikligi ve yetersizlik düsüncesinin uzun sürede kisiyi depresyona sürükledigini de vurguladi. BILISSEL DAVRANISÇI TERAPI Herkeste bir parça kiskançlik oldugunu, ancak dozu arttikça bozuklugun ortaya çiktigini belirten Prof. Dr. Dattillio,"Eger normalde yapmadiginiz seyleri yapiyorsaniz, örnegin esinizi takip ettirmek ya da öfke patlamalari yasamak gibi, o zaman normal kiskançligin ötesinde kiskançliktan söz ediyoruz demektir" diye konustu. Hafif dozdaki kiskançlikta kisinin, bu duyguyu hissetmeden önce neler düsündügünü yakalamaya çalismasi gerektigini dile getiren Prof. Dr. Dattillio, asiri durumlarda ise profesyonel yardim alinmasi önerisinde bulundu. Özellikle çiftler arasindaki kiskançligin tedavisinde son 15 yildir "bilissel davranisçi terapisi" uyguladiklarini anlatan Prof. Dr. Dattillio, bu terapide kisiye o an neler düsündügünü, bu düsüncelerinin ne kadar mantikli oldugunu kanitlariyla birlikte parça parça yazdirdiklarini bildirdi. Kiskançligin kisilerin paranoyak bir hayat sürmelerine de neden oldugunu kaydeden Prof. Dr. Dattillio, terapi sonunda bozukluk tamamen ortadan kaldirilamasa bile bununla bas etmeyi ögrettiklerini sözlerine ekledi.
iS YERINDE FLÖRT
Onunla harika bir takimsiniz. Uzun zamandir birlikte çalistiginiz is arkadasinizla aranizda bir elektriklenme olusmaya basladi. Bu durumda en dogru davranis hangisi? Bu elektrigin önüne geçmeye çalismak mi, yoksa herseyi oluruna birak mi? Yetenekleriniz, çalisma tarziniz, is anlayisiniz, ilgi alanlariniz o kadar benziyor ki... Bu da sizi birbirinize yaklastiriyor. Fazla mesailer, ortak projeler ve tabii ki ortak basarilarin kutlanmasi... Kendinizi ona her geçen gün biraz daha yakin hissediyor ve ondan da ayni sinyalleri aliyorsunuz. Yani toplantilar, fotokopi makinesi ve dosyalar arasinda bir ask dogmak üzere. Bu düsünce bir yandan sizi heyecanlandirirken bir yandan da kafanizda soru isaretleri olusturuyor: Acaba is arkadasinizla flört etmeniz ne kadar dogru? Kalbinizi degil hareketlerinizi kontrol edin Içiniz rahat olsun, çünkü yalniz degilsiniz. Zamaninin büyük bir bölümünü isyerinde geçiren bir sürü kadin bu tarz flörtler, hatta duygusal iliskiler yasiyor. Ancak bu kadinlardan sadece aklini kullanip temkinli davrananlar her seyi bir arada yürütmeyi basarirken digerleri dedikodulara malzeme oluyor. Hatta bu yüzden islerini kaybetme tehlikesiyle karsi karsiya kaliyorlar. Oysa birçok uzman isyerinde flörtün son derece dogal ve hatta avantajli oldugunu söylüyor. Onlara göre normal bir iliskide aylar süren birbirini tanima devresi isyerindeki bir iliskide çok daha kisaliyor. Öyle ya, günün tamamini ve bazen geceyi de birlikte geçirdiginiz bir insanin her yönünü kesfedebilir; Zor durumlarda nasil tepki verdigini, olaylara ve insanlara nasil yaklastigini, hayata bakis açisini çok daha iyi analiz edebilirsiniz. Duygusal bir iliskide karsinizdaki erkek sizi etkilemek için kendisi hakkindaki pek çok olumsuz ayrintiyi saklayabilir, ama is ortaminda hemen hemen her ani birlikte geçirdiginiz bir erkegin böyle bir sansi yok. Peki iki kisi arasinda olusan bu elektrigin kaynagi ne? Isle ask karisirsa Psikologlara göre is ortaminda beraber çalismak insanlar arasindaki birbirine ait olma duygusunu artiriyor ve bu duygusal yükselis kolayca baska yönlere kayabiliyor. Zamani paylasmak bir süre sonra hayati paylasmak haline geliyor ve bu his insanlari birbirine dogru çekiyor. Bu noktadaki tek soru isareti bu çekim karsisinda ne yapilacagi! Püf nokta ise dengeli ve sogukkanli davranmak, isyerinin ciddiyetine yakismayacak tavirlar sergilememek... is arkadasiniza ilgi duydugunuz için panige ya da vicdan azabina kapilmaniz gerekmiyor. Tek yapmaniz gereken isle özel hayati birbirine karistirmamak ve yakinlasmanizi büronun disina tasimak... Böylelikle hem çok güzel bir iliskiye ilk adimi atabilirsiniz, hem de isyerinde basiniz agrimaz. Bunlari yapmayin * Ne kadar yakin olursaniz olun diger çalisma arkadaslariniza en azindan baslangiçta tek kelime bile söylemeyin. Sorulursa da inkar edin. Unutmayin ki sükut her zaman altindir, iliskiniz ciddilesirse her seyi açik açik anlatirsiniz. * Öpücüklerin, davetkar hareketlerin, hele de seksin isyerinde asla yeri yok. Kendinizi kontrol edin, kimseyi zor durumda birakmayin. * Flört ettiginiz kisi sizden daha iyi bir mevkideyse bu durumu terfi etmek için bir araç gibi görmeyin. * Sirket sirlari iliskilerde de sir olarak kalmalidir. Ondan bu sirlari size açiklamasini istemeyin. * Aranizda anlasmazlik çikarsa asla digerlerinin gözü önünde tartismaya kalkmayin. * Iliskiniz sona ererse sakin ona karsi tavir almayin ve dostlugunuzu, en azindan is ortakliginizi sürdürmeye çalisin.
SEXi OLMAK
Seksi Olmak Elinizde Sadece dis görünüsü, bir kisinin seksi kabul edilmesi için yeterli degil... Yani bir kadin istedigi kadar vücudunu simsiki saran kisacik elbise giysin, kendisinin seksi göründügüne inanmadigi sürece, çevresini yeterince etkileyemeyecektir. Iste sizi daha da seksi gösterecek öneriler... 1. Kendinize güvenin. Kendine güvenmek, seksi olmanin en önemli kosulu. Baskalarinin seksi oldugunuza inanmalarini istiyorsaniz, öncelikle kendinize inanmaniz ve güvenmeniz gerekiyor. 2. Vücudunuzla barisik olun. Vücudunuzla barisik oldugunuz zaman, etrafinizda seksi bir hava yaratabilirsiniz. Banyo, masaj, aromaterapi gibi kürlerle vücudunuzu rahatlatmak, seksi olma yolunda size yardimci olacaktir. 3. Dik durun. Durusunuz ilk göze çarpan özelliginiz olacaktir. Dik durmak, kendinize güveniniz oldugunu gösterir. Dik yürüyün, spor yapin ve vücudunuza güvendiginizi gösterin. Insanlarla göz göze gelmekten kaçinmayin. 4. Sadece "kendiniz" olun. Çogu insan kimin sahte kimin içten oldugunu kolayca anlayabilir. Ne kadar dogal olursaniz, kendinizi o kadar rahat hissedecek, böylece insanlari o kadar kolay etkileyebileceksiniz. Eger etkilemek istediginiz insan 'gerçek' sizle ilgilenmiyorsa, seksi olmanizin pek de bir anlami yok!
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 1 ziyaretçi (3 klik) kişi burdaydı! |
|
|
|
|
|
|
|